Projektif testler, testör ile testi alan kişi arasında bir geçiş alanı (transition ares) işlevi görmektedir. Winnicott'un geliştirdiği bir kavram olan geçiş alanı, öznellik ile nesnellik, iç gerçeklik ile dış gerçeklik arasındaki 'ara alanı' temsil eder. Klinik ortamda yapılan projektif ve/veya psikoterapötik çalışmalarda çocuk, bu ara alanda özgürce dolaşabilirken, aynı rahatlığı okul ortamında zaman zaman hissedemediğini görürüz. Bu çalışmada, klinikte sıklıkla kullanılan projektif testlerin, anaokulu ortamında uygulama koşulları ile okulun kendine has özelliklerinden dolayı yaşanan zorluklar ve sınırlılıkların tartışılması amaçlanmaktadır.