Son derece belirli ve karmaşık işleyiş mekanizmalarına sahip olan sınır patolojiler kapsamında psikosomatik bir yapı olarak fibromiyalji tanısı almış çeşitli kronik ağrı hastalarının sınır düzeyde işleyen ruhsal dünyaları projektif testlerden Rorschach ve TAT aracılığıyla değerlendirilmiştir. Klinisyenden talep edilen dayanak arzusu, deri benliğin kapsayıcı rolündeki problemler, erken dönem nesne ilişkilerindeki eksiklikler, narsisistik hassasiyet ve nesne kaybına ilişkin yaşanan endişenin boyutu sınırların kırılganlığını göstermiştir. Depresif bir duygulanım ise hipomanik savunmalara rağmen güçlü bir şekilde var olmaya devam ederken ağrı deneyimi, bedeni hassaslaştırmayı sürdürür; böylece ruhsal planda var olan sınırlara ilişkin kırılganlık, bedendeki ağrı deneyimlerine eklenir.