Bireyin yaşantısında üç önemli kriz dönemi vardır ve kriz dönemleri çok özel kırılganlıklar içerirler. Bundan dolayı bu hassasiyetler dezorganize edicidir ve travmatiktir. Bebekler üzerinde yapılan araştırmalar, travma sonrasında kapsanma yetersizliklerinin kendilik temsillerinde nasıl kalıcı hasarlar yaptıklarını ortaya koymaktadır. Bu çalışmada, 34 yaşında Bağımlı Kişilik Bozukluğu tanısı almış bir kadın hastanın, eşi tarafından terk edilmesiyle birlikte artan ruhsal sorunlarının kökenleri, projektif testler yardımı ile incelenmiştir. Hastanın nesne tasarımlarının persekütif olduğu ve net bir kendilik tasarımı sunamadığına dair yanıtlar görülmektedir. Buna bağlı olarak hasta dış dünyayı tekinsiz olarak algılamakta, iç-dış sınırların ayrımında güçlükler yaşamaktadır.